"Dünya ile rekabet etmek için dijital sahadan geri kalamayız"

Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veli Toptaş, yapay zekanın artık her alana girdiğini belirterek, “Dünya ile rekabet etmek için çocukların bu dijital sahadan geri kalması düşünülemez. Bizim çocuklarımız da bizzat yapay zekayı somut olarak kendilerinin oluşturmasıyla ilerlemeleri gerekir.” dedi.
Kırıkkale Millî Eğitim Müdürlüğü ve Kırıkkale Üniversitesi işbirliği ile hazırlanan proje kapsamında ilkokul 4.sınıf öğrencilerine yönelik uygulamalı yapay zeka eğitimleri verilmeye başlandı.
Son yıllarda popüler kazanımlar sağlayan yapay zeka, her geçen gün her sektörde yerini almaya başladı. 
Özellikle çocukların yapay zeka ve kullanmalarını kavramaları, hem kendi öğrenme yöntemlerini keşfetmelerine, hem de yapay zekanın pratik kullanımlarından faydalanmalarına büyük bir motivasyon sağlamaktadır.
Öğrencilerin yapay zeka teknolojilerinin mantığını, nasıl tasarlanacağını ve kullanımını öğrenerek öğrenme yaşantılarının ilerleyen süreçleri için bilgi ve birikim oluşturarak hazır hale gelmelerini sağlamakla birlikte insanlara özgü olan öğrenme davranışının nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalışarak bu özelliği makinelere kazandırmaya çalışmak da oldukça önemlidir. Ayrıca yapay zekanın geniş yelpazesi ve sunduğu çeşitli seçenekler de öğrencilerde öğrenme merakı oluşturmaktadır.
Kentteki Tınaz İlkokulu 4. sınıflarda ilk uygulamalara başlandı.
Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veli Toptaş ve beraberindeki eğitim görevlileri tarafından, öğrencilere önce genel bilgiler verildi daha sonra ise günlük hayattan basit uygulamalarla veri tablosu oluşturularak analizleri yapıldı.
Böylece temeli insan zekasına dayanan yapay zeka, öğrenciler için basit anlatımlarla oyun ortamında gösterilmiş oldu.
Etkinlikte ayrıca matematiğin dört temel öğrenme alanından biri olan veri öğrenme alanı ile veri işlemenin yapay zekaya nasıl katkı sağladığı da anlatıldı.
Öğrencilerin tıpkı bir yapay zeka uygulaması gibi çeşitli verileri toplayıp ayırt ederek sorulan sorulara cevaplar aramalarının amaçlandığı etkinlikte, öğrencilerin bir yapay zeka yazılımının matematikteki dört temel öğrenme alanından biri olan veri öğrenme alanı ile nasıl ilişkilendirildiğine ve oluşturulduğuna dair de bir fikir ortaya çıkmış oldu. Bu sayede öğrencilerin sınıf ortamında matematikteki veri işlemenin hem eğlenip hem de öğrenme becerisi açısından da kazanımlar sağlanmış oldu.
Konu ile ilgili bilgiler veren Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toptaş, yaptığı açıklamada, 
“Soyut olan yapay zekayı somut işlem döneminde olan çocuklarımıza yaparak, yaşayarak soyut olan bir bilgiyi, yapay zekayı, insan zihninin üretmiş olduğu bir durumu çocuklarımıza somut etkinliklerle kazandırmayı amaçladık.” dedi.
Dünyanın dijital çağa girdiğini ve bunun büyük önem taşıdığına dikkat çeken Toptaş, şunları söyledi:
“Dünya ile rekabet etmek için çocukların bu dijital sahadan geri kalması düşünülemez. Bizim çocuklarımız da bizzat bu yapay zekayı somut olarak kendilerinin oluşturmasıyla ilgili bir etkinlik tasarladık. Bu da matematiğin en temel öğrenme alanından biri olan veri öğrenme alanı. Bu aynı zamanda yeni hazırlanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinde de dijital okuryazarlığın temelini oluşturuyor. Dijital içerikler üretme ve öğrenmeyi zenginleştirme açısından çok önemli. O yüzden burada çocukların yapay zekayı, günlük yaşamda veya sınıf ortamında nasıl kullanılabilecekleri ile ilgili bir etkinlik tasarladık.”
Matematiğin veri öğrenmede ve verileri karşılaştırmada yapılan analiz sonuçlarının yapay zekaya ışık tuttuğunu belirten Toptaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnsan zihninin üretmiş olduğu bir durumu bir robota kodlamayla, örneğin ilkokuldaki örüntü ve süslemenin kodlama olduğunu, bu yapay zekanın da kodlama temeli aldığını ve matematiğin veri öğrenme alanından yararlanarak çocuklara verileri karşılaştırarak en iyisini sunduğunu, en faydalısını sunduğunu görüyoruz. Örneğin çocuğumuz bir noktadan bir noktaya gitmek için navigasyondan yaralanıyor. İşte bu yapay zeka dediğimiz şeyi çocuklarımıza burada bir karakterleri eşleştirme konusuna somut etkinlik yaptık. Çocuk kendine ihtiyacı olan bir ayakkabı almak istiyor. Önce kaç numara olduğunu, sonra hangi renk istediğini ve bunlarla ilgili veri oluşturup işte yapay zekaya bunları yüklediğinde veya zihninde bunları liste oluşturduğunda yapay zekanın somut olarak böyle bir şey olduğunu çocuklarımıza kazandırarak muhakeme yeteneklerini, akıl yürütme yeteneklerini, bilim ve teknolojiyi dijital okuryazarla kendilerine katkı sağlayacak bir yapıda oluşturmalarını sağladık. Çocuklar bir şeyi ne kadar iyi bilirse, ne kadar ona hakim olursa, onu o kadar iyi kullanır. Bizim çocuklarımız da dünyayla rekabet etmek için bu konuda çağın getirdiği bilgileri, teknoloji, dijital okuryazarlığı mutlaka ve mutlaka kazanması gerekir. Ve biz bunu somut işlem döneminde çocuklara bizzat sınıfta yaparak, yaşayarak etkinliklerle çocuklarımıza yapay zeka örnek etkinliği yaptık. Bunu çocuklar diğer alanlarda da kullanma imkanı bulacaklar.”
Millî Eğitim Müdürü Rıza Aydın da açıklamasında, “Gelişen ve değişen dünyamızda dijital eğitim öğretim süreci kaçınılmaz bir hal almıştır. "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" çerçevesinde dijital okuryazarlık ve yapay zeka öğrenme süreçlerini destekleyen, cesaretlendiren ve öğrencileri motive eden bir yapı haline gelmiştir. Bizler de bu yenilikçi çerçevenin takipçileri olmakla birlikte paydaşlarımızla bu yenilikleri izlemekteyiz. Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesinde görev yapmakta olan Prof. Dr. Veli Toptaş ve doktor öğrencisiyle birlikte bugün öğrencilerimizle yapay zeka etkinlikleri yaptık. Özverilerinden dolayı kendilerine ve ekibine teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Etkinlikler, TRT´nin sevilen çizgi filmi "Rafadan Tayfa" kahramanlarının kullanıldığı görsellerle yapılan diğer etkinliklerin ardından son buldu.