Başarısını güneşten önce uyanmaya borçlu
Kırıkkale'de 3 çocuk annesi, yılmadan usanmadan çalışması sonucu elde ettiği başarısı ve hayat hikayesiyle gençlere örnek oldu.
05 Eylül 2021 - 08:56 - Güncelleme: 05 Eylül 2021 - 09:02
Aslında ders çalışmak için bir fırsat gözetliyordu. İlk yıllarda çocuklar küçük oldukları için buna zaman bulamadı. Çocukları belirli yaşa ulaşınca anne Hülya Çağan da artık hedefine ulaşmalıydı.
Bunun için sabahın erken saatlerinde kalkarak kendisine zaman ayırmaya ve bu zaman diliminde de ders çalışmaya başladı. Azimle, kararlılıkla her gün güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde yaklaşık 4 saat süreyle ders çalıştı.
Dershane imkanı olmadı, yeni kitaplar da alamadı. Ama kararlı olmanın önünde engel yoktu. O, sahaflardan aldığı ikinci el kitapları kendisine kaynak eser olarak belirledi ve o kitaplarda yer alan konulara çalıştı.
Anne Hülya Çağan zaman zaman da çocuklarıyla birlikte evlerinin salonunda bulunan masanın etrafında bir araya gelerek, çocuklarıyla birlikte ders yaptı, onlarla tartıştı, konular üzerinde bilgi alışverişinde bulunarak yeni konulardan da böylelikle bilgi sahibi oldu. Hatta YouTube'dan da çeşitli ders konularını izledi. Yemek yaparken, temizlik, çamaşır, bulaşık derken o durmadı bir yandan kulağına taktığı kulaklıkla konuları tekrar etti.
Anne Hülya Çağan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklandığı 31 Ağustos 2021 tarihinde ise hayatındaki en önemli mutluluğu daha doğrusu 20 yıl özlemini duyduğu o mutlu anı yaşadı. Artık o, Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği bölümü öğrencisiydi.
Anne Hülya Çağan yaptığı açıklamada, "Üniversiteyi kazanmak hayalimdi, çocukluk hayalimdi. Maalesef ilkokul, ortaokul, lise çok güzel geçtikten sonra liseden sonra ara vermek ve çalışmak zorunda kaldım. Ama hayalin hep geri plandaydı benim için. Ama hiç kaybolmadı her an, her daim benimleydi. Yıllar içerisinde çok istedim. Ama çocuklarım çok küçüktü. Bu dönemde 'anne kapıyı sen aç bize' dediler. Ben onların o sözüne binaen maalesef okul fırsatı bulamadım. Çocuklar büyüdükten sonra onlar da benim hayalimi destekledi. Ben ilerleyen süreçte onlara 'ben yapamadım siz yapın değil, ben yaptım siz daha iyisini yaparsınız' demek için onlarla beraber dirsek çürütmeye başladım. Beraber çalıştık, bana çok destek oldular. Bu şekilde bir yola girdik hep beraber." dedi.
Ev işleri yaparken sürekli konu tekrarı yaptığını anlatan anne Çağan şöyle konuştu:
"Benim için kaynak değil konu çok önemliydi. YouTube'dan hocalarımı çok dikkatli bir şekilde konu anlatmadan dinlemeye onlardan bir şeyler öğrenmeye başladım. Yemek yaparken, evi temizlerken benim kulaklığım hep kulağımdaydı. Gerçekten ayetle sabit, 'insana ancak çalıştığının karşılığı vardır.' Bu süreçte ben elimden geldiği kadar her an, her daim çalışmaya gayret gösterdim.
Onun haricinde oğlum da LGS'ye hazırlanıyordu. Biz maddi kaynağımızı ona kullandık. Ben ikinci el kaynaklardan, sahaflardan bulduğum ikinci el kaynaklardan sürekli konularımı takip ettim. Yapamadığım konularda tekrar ona yönelik kaynak alarak benim için yayınevi maalesef öyle bir lüksüm yoktu. Yayınevi, yayın, hoca seçme lüksüm yoktu. Ne bulursam kendime, bütçeme uygun o şekilde yol aldım devam ettim.
Benim için güneşten önce uyanmak çok önemliydi. Çünkü ben önce anne, sonra eş, sonra ev hanımıydım. Daha sonra kendime ayırabileceğim bir vaktim vardı. Haftada 5 gün en az 5 gün güneşten önce yani sabah dörtte uyandım. 4'le 8 arası kendime ayırdığım kendi hayallerime ayırdığım vakitti. 4 ile 8 arası istisnasız diyebilirim çok nadiren ara vermişimdir. Yani çok azdır çalışmadığım saatler. Sadece derse yoğunlaştım. Bu benim için dersi anlama saatimdi. Yani benim okuldaki saatim aslında 4 ile 8'di. Onun haricinde gün içinde dediğim gibi yemek yaparken eksik konularımı, bazen çorba karıştırırken test çözdüğüm oldu. Bazen ufacık molalarda şu soruya da bakayım dediğim oldu. Bu şekilde devam ettim.
Kazandığım bölüm ise ben ilk 9 bin 458'e girdim. Kazandığım bölüm Kırıkkale Üniversitesi Özel Eğitim Öğretmenliği."
FACEBOOK YORUMLAR