Uygulamalı eğitimler yüz yüze yapılıyor

Uzaktan eğitim gören öğrenciler, uygulama gerektiren derslerini farklı gün ve saatlerde pandemi kurallarına uyarak okullarındaki atölye ve laboratuvarlarda yüz yüze olarak görüyorlar.

Kırıkkale Üniversitesi Meslek Yüksekokulunda uzaktan eğitim gören öğrenciler, uygulama gerektiren derslerini farklı gün ve saatlerde pandemi kurallarına uyarak okullarındaki atölye ve laboratuvarlarda yüz yüze olarak görüyorlar.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitime geçilmesiyle uygulamalı derslerden uzak kalan öğrencilere yönelik Meslek Yüksekokulunda farklı bir uygulama başlatıldı.
Salgın sürecinde uygulamalı dersler Meslek Yüksekokulun radyo televizyon, inşaat, el sanatları, grafik tasarım, makine, elektrik, rafineri ve organik tarım başta olmak üzere 12 bölümde ve 20 programda uygulandı.
Öğrencilerin bizzat yaparak, uygulayarak öğrenmeleri gereken dersler, pandemi kurallarına titizlik gösterilerek yüz yüze yapıldı, yapılmaya da devam ediyor.
Tamamen gönüllülük esasına dayalı uygulama derslerine gelen öğrenciler, salgından etkilenmemeleri için her detaya ise azami ölçüde dikkat ediliyor.
Öğrenciler okula geldiklerinde okul girişindeki dezenfektanlarla önce ellerini dezenfekte ediyor, daha sonra ise seyreltilmiş şekilde atölye ve laboratuvarlarda derslerini yapıyorlar.
Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan yaptığı açıklamada, pandemide yaşanan olumsuzlukları fırsata dönüştürdüklerini belirterek, “Üniversite sisteminde teorinin yanında uygulamalar mutlaka yaptırılmalı. Yaptırmadığımız takdirde bir ayağı kesik, bir ayağı güdük insanları sektöre göndermiş oluruz. Buna hakkımız yok. Milletin çocuğunu teorisi güçlü, uygulaması güçlü yetiştirip buradan göndermeliyiz. ” dedi.
Pandemiden dolayı Türkiye’de bulunan 207 üniversitede eğitim öğretim faaliyetleri, eğitim araştırma faaliyetleri bir anlamda olumsuz olarak etkilendiğini hatırlatan Aslan,  şunları söyledi:
“Ama bunu yüzde yüz olumsuz etkilendi diyemeyiz. Elbette bütün sektörlerde olduğu gibi bir etkilenme oldu ama Kırıkkale Üniversitesi olarak öğrencinin üniversiteye gelişinden başlayıp şuandaki süreçten baktığımızda farklı bir uygulama yapıyoruz. Üniversitemizdeki 12 fakültemizde önemli bir kısmı uygulamaya yönelik eğitimler veriliyor. Sağlık Bilimlerinde çalışan fakülteler de dahil. Veterinerlik, diş hekimliği ve tıp fakültesi gibi, diş hekimliği fakültesinde 4. ve 5. sınıflar. tıp fakültesinde 5. ve 6. sınıflarda zaten uygulamalı olarak eğitimlerine devam ediyorlar. Veteriner fakültesi ve diğer fakültelerde de uygulamalı yapılması gereken dersleri 14 hafta 70 iş gününe yayarak geçen dönem yaptığımız gibi bu dönemde de devam edeceğiz. Geçen dönem bir pilot uygulama yaptık. Kırıkkale Meslek Yüksekokulumuzda uygulamamızda başarılı olduk. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyarak öğrencilerimizle bir olumsuzluk yaşamadık. Bu yapmış olduğumuz uygulama ile sağlık sorunu yaşamadık. Bu bahar döneminde bütün öğrencilerimiz uygulaması olması gereken, yapılması gereken uygulamaları üniversiteye 70 iş gününe yayarak gruplar halinde yapacaklar. Bu diğer üniversitelerden bir farklılık sanıyorum. Yapanlar vardır ama biz kendi üniversitemiz açısından baktığımızda mutlak suretle uygulamaların yapılması gerektiğini biliyoruz. Ve bundan dolayı da öğrencilerimize uygulama yaptırmak için yoğun çaba sarf ediyoruz.”
Türkiye’nin geçtiği süreçten dolayı görerek öğrenen değil, yaparak öğrenen bir duruma geldiklerini belirten Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her meslek dalında zaten zorunlu olarak yapıyor, ama mühendislikte, elektrik mühendisliğinde okuyan çocuk da bir devre yaparken, dijital devre değil. Uygulayarak yapmış olduğu devrenin sonucunda lambanın yandığını görmesi lazım. Teorik olarak bir yere kadar anlatırsınız. Ama yarın Meslek Yüksekokulundaki, inşaat mühendisliğinden mezun olmuş olan bir teknikerimiz bir inşaata gittiğinde o harç karışımını yapmadıysa harcın içinde çimento, kum, su olması gerekirken, kum, kireç su yaparsa duvar olur mu? Bunu da nerede öğrenecek? Hem teorisini öğrenecek, uygulamasını da mutlaka yapacak. Radyo televizyon bölümünü düşünün. Eline hiç kamera almamış olan bir çocuğa eline mezun olduktan sonra kamera veriyorsunuz ve bir kuruma gönderiyorsunuz. Nasıl kullanacak kamerayı? Nasıl çekim yapacak? O yüzden üniversite sisteminde teorinin yanında uygulamalar mutlaka yaptırılmalı. Yaptırmadığımız takdirde bir ayağı kesik, bir ayağı güdük insanları sektöre göndermiş oluruz. Buna hakkımız yok. Milletin çocuğunu biz teorisi güçlü, uygulaması güçlü yetiştirip buradan göndermeliyiz. “
Üniversiteyi tercih edeceklere de tavsiyelerde bulunan Rektör Aslan, öğrenciler herhangi bir üniversiteyi tercih ederken uygulamasını yaptıran, sektör ile iç içe olan, bölümleri sektörü ile beraber çalışan, çalışırken de para kazanma imkanı olan bir üniversiteyi tercih etmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.
Uygulama eğitimleri hakkında bilgiler veren Kırıkkale Meslek Yüksekokulu Müdürü Doc. Dr. Özgür Selvi ise, öğrencilere teorik derslerin yanında alması gereken bazı uygulamalı dersleri yüz yüze verdiklerini söyledi.
Uygulama yapmadan mezun olan öğrencilerin sektörde çeşitli sorunlar yaşayabileceğini öne süren Selvi, “Öğrenci bu uygulama derslerini almadan mezun olursa gitmiş olduğu kurumlarda, çalıştığı veya çalışacağı kurumlarda ciddi problemler yaşayacak düşüncesiyle uygulamalı eğitimleri bu salgın döneminde salgın kurallarına azami ölçüde maske gibi, mesafe gibi kurallara, hijyen kurallarına riayet ederek okula gelmelerini istedik.” dedi.
Yüksekokulda 12 bölüm ve 20 programda uygulamalı eğitime başladıklarını aktaran Selvi, şöyle konuştu:
“Öğrencilerimizi öncelikle laboratuvarlara, atölyelere veya stüdyolara almadan önce atölyelerin, laboratuvarların, stüdyoların büyüklüklerini ölçerek tıp fakültemizin dekanından buralarda maksimum bulunabilecek öğrenci sayısını istedik. Gönüllü hocalarımız ve gönüllü öğrencilerimizle bu eğitime başladık. İnşaat bölümünde, radyo televizyon bölümünde, grafik tasarım bölümünde, el sanatları bölümünde, kimya bölümümüzde ve organik tarım bölümümüzde buna daha birçok bölüm ya da program ekleyebiliriz. Uygulamalı eğitimlerimizi güz döneminde dönemin başından sonuna kadar hatta hocalarımızın desteği ve öğrencilerimizin ilgisiyle olması gerekenden bir derece daha öteye taşıyarak öğrenci sayımız az olduğu için pandemi kurallarına uygun bir şekilde gerçekleştirdik. Hocalarımız ve öğrencilerimiz bu eğitimlerle birlikte yüz yüze eğitimden de kopmayarak uygulamalarımızı tamamlamış olduk.”
Petrokimya ve Öğretimleri Teknolojileri bölümü öğrencisi Ayşenur Bekçi de, “Uygulamalı derslerimizi burada görüyoruz. Çünkü ileride iş sahibi olabilmemiz için bizim daha iyi avantajlı olmamızı sağlayacak. Girdiğimiz yerlerde deney ortamında, nasıl bir deney ortamı olduğunu görüyoruz. Bu da bizim için avantaj sağlıyor. Bu ortamı sapladıkları için öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz.” dedi.
İnşaat Teknolojisi öğrencisi Yasemen Polat, ise şunları söyledi:
“Teorik derslerin yanında uygulamalı dersler bizim için her zaman avantajdır. Uygulamalı dersleri bizim için çok daha verimli, çok avantajı oluyor. Kattığı şeyler unutulmaz oluyor. Görerek anladığımız uygulamaların faydasını görebiliyoruz. Uygulamalı dersleri görüp yerinde, atölyemizde görmek bizim için daha faydalı oluyor. Her gün gelmiyoruz. Dönüşümlü olarak arkadaşlarımızla haftada 1-2 gün, 2 gün veya ayda 2-3 kere geliyoruz. Bu şekilde hepimiz görmüş oluyoruz ve bu şekilde daha iyi öğrenmiş oluyoruz. Aklımızda daha iyi kalıyor. Görselleştirdiğimiz için çok şey öğrenmiş oluyoruz. Sadece okumakla kalmıyor. Eğitim süremiz boyunca daha faydalı olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Uygulamalı eğitimin mutlaka gerekli olduğunu hatırlatan Bitkisel ve Hayvansal Üretimi Organik Tarım Bölümü öğrencisi Alperen Omurca da, “Uygulamalı dersler olarak teorik derslerimizi uzaktan eğitim olarak, online olarak alıyoruz. Sağ olsun hocalarımız da büyük destekler veriyor. Artı olarak da uygulamalı derslerimizde üniversite sahamızın içerisinde cam seramız mevcut. Konu tarım olunca, konu bitkisel ve hayvansal üretim olunca maalesef teorik eğitimle bu işi öğrenemiyoruz. Uygulamalı şart. Bundan sonraki, üniversite sonrası hayatımız için de uygulamalı dersler bizlere öncü oluyor. Tarım konusunda uygulama olmadan teorik bir eğitimle maalesef mesleğimizi öğrenemeyiz.” diye konuştu.